Fransiz sosyolog mile Durkheim, gelisen toplumlarin organik dayanisma esasina dayandigini belirtmekteydi. Bu dayanisma tipi farkli üretim, tüketim ve egitim modelleri ile birlikte modern toplumlari olusturuyordu. Diger bir sosyolog Ulrich Beck ise modern toplumlari, genel belirsizlikleri sebebiyle risk toplumu seklinde tanimlamisti. Bu durumda, risk toplumunda yasayan birey ve kurumlarin, risklerini analiz etmek ve yönetmek zorunda olduklari tartismasiz bir gercekti. Ancak, risk analizi kavraminin gecmisi cok daha eskilere dayanmaktaydi. Victor Hugonun Sefiller adli basyapitinin bir film versiyonunda, Jean Valjean ile polis sefi Javert arasinda bir konusma gecer. Javert, artik polisin yeni yöntemler kullandigini, suclularin takip edildigini, hatta kimin suclu olabilecegini de öngördüklerini ifade eder. Aslinda kendisi de bir suclu olan Jean Valjean, bunun insanlari damgalayacagini belirterek duydugu rahatsizligi belirtir. Risk toplumunun vazgecilmezlerinden olan risk analizi kavrami, kimsenin fislendigi, imkanlarinin kisitlandigi bir yaklasim degildir. Ancak, kamu adina yapilan faaliyetlerin daha ekonomik ve daha faydali hale getirilmesi icin, daha önce yasanan olumsuzluklari matematik modeller kullanarak degerlendirmeye gayret eden bir yaklasim oldugu da unutulmamalidir.
