Sag gözün acik. Solun karsisinda bir inek. 0. Belki de inek degildir. Sol gözün acik. Sagin karsisinda bir dev. 0 . Yoksa sen misin dev olan Iki gözün kapali. . Karsinda mavi kapi. Hem mukim hem Mukimin diyari. Dadin hüznü Ardu dedikleri herhalde. Iki gözün acik. 0 0. Karsinda Aydos Ormani. Kaymakdonduran Ormani da olabilir... Ya da Inva, kim bilir. Her halükarda, ya alti Istanbulun ya üstü. Biri aglarken digerinin solugu dönüsmez kahkahaya cünkü. Istanbulensisler ilk burada acar, sen koklarsan. Dogadaki her canli senin icin öter, sen duyarsan. Görmek icin sadece gözlerini kullananlardan degilsin. Bundandir gecmez karanligin hükmü sana, inanirsan. Simdi kapat gözlerini. Binyillarin neresindesin Ercan y Yilmazin yeni romani Alti Üstü Istanbul, alt alta üst üste iki alemin, iki Istanbulun hikayesini anlatiyor. Sen dilinin imkanlarindan yararlanilarak ve kendine özgü isaret sistemiyle insa edilen roman, sehrin son yillarini gözler önüne sermekle kalmiyor, toplumsal olaylara deginerek kolektif hafizayi da canli tutuyor. Hem görünen hem görünmeyen Istanbuldan haber veriyor Yilmaz, kurmacayla gercegi bir kez daha oyunun merkezine koyuyor - denemekten sakinmayarak. Istanbul. Eksilmenin ve de tamamlanmanin, tükenmenin ve de dirilmenin, bitmenin ve de baslamanin sehri. Altinda ve üstünde yasayan varliklarla, yasanan hikayelerle sehre alem dense olur, acun dense olur, biri tutup evren mi diyecek, o da olur. Tüm agizlar birden söyler masalini. Üstelik herkes ayri bir Istanbul anlatir ve hepsi de dogrudur. Bu sehir bir degildir, bir olmayi kendine yakistirmaz. Sokaklarinda gezinenler, iclerinde bircok Istanbul tasir. Biri kacilan bir sehirken, biri mutlaka kacinilan bir sehir. Biri korkulan bir sehirken, biri mutlaka yüreklendiren bir sehir. Biri söndürenken, biri mutlaka yakan bir sehir.